Yalnızlık Sana mahsûs, ey mahzâ Rahmet Tanrım!
Yalnız kalmaya mâni' hem edebim hem ârım.
Sen dahi "Bilineyim" diye kevni yarattın;
Cenâb-ı Peygamber'i kıldın kendi mir'âtın.
Âdem'le tedrîs ettin tüm Esmâ'ül Hüsnâ'nı,
Mûsâ'ya da duyurdun o mubârek sadânı.
Halîl olmak zevkini İbrâhîm'e tattırdın;
Her bir Peygamber'inle yüceldi Senin Adın.
Süleymân'dan göründü hükmiyyet, avâlime;
Yûsûf'unda da rûyâ dönüşmüştü bir ilme.
İsâ ile fâş oldu pekçok Sır'rın, Hikmet'in;
Ama Zât'ına inanç Ahmed'le oldu metin.
Cenâb-ı Peygamber'den neşet etti tüm Hikmet;
Vâris-i Nebî'lere devredildi bu ziynet.
Bu mânevî mîrâsı taşıyacak kap gerek;
Bundan nâşî Velî'dir Hikmet'i hâmil direk.
Mürebbi'lere dahi aynalar gerekmekte;
Bunlar var ise eğer, Mürşid tohum ekmekte.
Mîrâsın intikali hâlis mürîd iledir;
Bu dünyevî yalnızlık bu Ganiyy'e çiledir.