2. DERS - İKRA'

Söyle! İkra', Kur'ân'da, yalnız "Oku!" emri mi?
Böyle mi yorumlamak gerekir bu terimi?

Bir kerre sor kendine "okumak"dan kasıt ne?
Okurken neyle sâdık kalacaksın sen metne?

Mutlak bir metin gerek, harflerden müteşekkil;
Önce, gözünle olur harfler zihnine nakil.

Bu mürekkeb eşkâl de yorumlanır aklınla;
İdrâkine yerleşen medlûlleri sen anla!

Setreder cümle harfi tulû' ederek medlûl,
Harfleri de örterek idrâke eder hulûl1.

Bu mükevvenât dahî kıraat edilmeli!
Fakat meçhûlse harfler, medlûlü olmaz celî.

Bu âlemin harfleri, bil ki, Esmâ'ü-l Hüsnâ!
Bunların terkîbinin mânâ'sı da müstesnâ.

Nasıl ki okuyanda harfleri sırlar medlûl,
Zâhirler de Esmâ'yı fehmetmemekle mâlûl2.

Bir metnin kıraati harflerle mümkün ancak;
İdrâkse harfe değil, medlûle açar kucak.

Nefs-i emmâre yalnız eşyâya nazâr eder.
Harfler misâli, Esmâ, gözden silinir gider.

Nebî'nin vasfındandır bu elif-bâ'yı bilmek;
Aslında, İkra' emri: "Harfi idrâk et!" demek.

Bundan nâşî Nebî de Rab'ba dua ederdi:
"Eşyâ hakkında benim ilmimi arttır!" derdi.

İlm-i hurûf İsâ'da celî olan ilimdi;
Bu ilim İsâ-meşrep evliyânındır şimdi.

Rabbî, bu fakîri müdrîk-i Esmâ'dan kıl!
Fehmetsin Rûh'um Sen'i, eşyânı da bu Akıl.