Sîret ve Sûret

Sûretimi görüp de şu fakîre levm eden
Sîretime1 erseydi sûretimi görmeden,

Saîd
2 olurdu mutlak ve mazhar-ı lûtf-i Hak;
Sîretine doğru da yol alırdı muhakkak.

Sûretten hareketle sîrete yol bulan er,
Zevâhire3 kanmadan mutlaka Zât'a erer.

Mü'min ile kâfirin sûreti aynı olur
Ammâ sîret yönünden farklılık eder südûr4.

Mes'elemiz bu farkın idrâk ve temyîzidir;
Bu idrâke erişmek Hak'kın büyük feyzidir.