Yalnız zikir, dervişin, arttırır evhâmını;
Evhâm zabt edilmezse Yol'dan almaz kâmını.
Zikrin tahkîmi için temkin ve irfân gerek;
İrfânla ifnâ olur vehim denen engerek.
Zikrle dağlanan nefis eder sırrını izhâr;
İrfânla bağlanırsa olur Esmâ'ya mazhâr.
Zikr ile şeyh olanlar Meşâyih-i Rüsûm'dur.
Ehl-i İrfân'a bunlar genellikle husûmdur.
Evhâma yenik düşen, câhil-i Ma'rifettir;
Hak'la halkı bilense âbide-i rif'attir1.
Müstağnîdir her şeyden, bil ki, Ehl-i Ma'rifet;
Rûhânî, nûrânîdir; sarmaz onu kesâfet.
Meşâyih-i Rüsûm'dan çekinmeden bu Er'ler.
Korkusuz ve hüzünsüz Mürebbi'lik ederler;
Hiç biri kāle almaz kıylukāli, gıybeti;
Kâfîdir hallerinin vekārı ve heybeti.
Sâdık dost kıl bizleri Ehl-i İrfân'a Yâ Rab!
Korunsun umûrumuz min el bâb ilel mihrâb!